0
0
Türk sinema ve dizi kültüründe yemek sahneleri her zaman özel bir yere sahip olmuştur. Bu sahneler, karakterlerin gelişiminden toplumsal mesajlara kadar pek çok unsuru barındırır. Ekşi Sözlük kullanıcılarının en sevdiği yemek sahnelerini analiz ederek, izleyicilerin hafızalarında yer eden bu anlara dair ilginç bulgular elde ettik.
Metodoloji:
Analizimizde, henüz isimsiz olan ve kendi geliştirdiğim yeni bir veri analiz aracı kullandık (https://app.eniser.info/eksi/). Bu araç, Ekşi Sözlük’teki “en sevilen yemek sahneleri” başlığı altındaki verileri toplanması ve işlenmesine yardımcı oldu.
Genel Bulgularımız ise şu şekilde:
1- Suç ve Şiddet Faktörü:
- İzleyicilerin hafızasında en çok yer eden yemek sahneleri, genellikle suç, şiddet veya ölüm gibi yoğun duygusal unsurlar içeren sahnelerle bağlantılıydı.
- Bu bulgu, kontrastın insan hafızasındaki etkisini gösteriyor olabilir. Yemek gibi sıradan bir aktivite ile şiddet gibi uç bir durumun bir arada bulunması, sahnenin akılda kalıcılığını artırıyor gibi görünüyor.
2- Film Türleri:
- Analizimize göre, en çok hatırlanan yemek sahneleri ağırlıklı olarak suç ve drama türündeki yapımlarda yer alıyor.
- Bu türlerin yoğun duygusal içeriği, yemek sahnelerini daha etkili ve unutulmaz kılıyor olabilir.
3- Türk Sineması Vurgusu:
- Hem Yeşilçam döneminden hem de yakın dönem Türk sinemasından sahneler önemli yer tutuyor.
- Bu durum, Türk izleyicisinin kendi kültürel bağlamındaki yemek sahnelerine de değer verdiğini gösteriyor olabilir.
4- Sahne Atmosferi:
- İncelenen sahnelerin %80’inden fazlası kasvetli bir atmosfere sahip.
- Neredeyse tüm sahneler iç mekânlarda geçiyor.
- Sahnelerin %70’ten fazlası akşam yemeği masasında şekilleniyor.
5- Fasulye Detayı:
- En çok bahsedilen yemek taze fasulye olarak öne çıkıyor 🙂
Bu analiz, Türk izleyicisinin sinema ve dizilerdeki yemek sahnelerini nasıl algıladığına dair ilginç ipuçları sunmaktadır. Dramatik unsurların, kültürel bağlamın ve atmosferin, bir sahnenin akılda kalıcılığında önemli rol oynadığını görüyoruz.
Gelecek Adımlar:
Bu çalışmanın daha detaylı sonuçları, UGTAK2024 konferansında sunulacağı için kısa kısa notlar halinde paylaşıyorum. Ayrıca, kullanılan analiz aracının geliştirilmesine devam ediliyor. İlerleyen dönemlerde, bu aracın daha kapsamlı ve derinlemesine analizler yapabilmesi hedeflenmektedir.
Bu tür analizler, sadece sinema ve dizi yapımcıları için değil, aynı zamanda kültür araştırmacıları ve sosyologlar için de değerli veriler sunabilir. Türk toplumunun yemek kültürü ile medya tüketimi arasındaki ilişkiyi anlamanın, daha geniş sosyal ve kültürel dinamikleri kavramak açısından önemli olacağı düşünülmektedir.
